Sıkça Sorulan Sorular

Teknemde hangi usturmaçayı kullanmalıyım ?

Usturmaça, teknelerde ve yatlarda kullanılan bir alettir. Genelde yuvarlak ve hafif bir yapıya sahip olan bu alet, teknenin rıhtım, iskele ya da başka bir tekneyle temas etmesini engelleyerek çarpma ve sürtünmelerden kaynaklanabilecek hasarları önler. Ayrıca teknelerin dalgalara karşı dengelemesine de yardımcı olur.

Usturmaça seçimi, kullanılacağı teknenin boyutlarına, ağırlığına ve kullanım amacına bağlı olarak değişiklik gösterir. Büyük ve ağır tekneler için daha büyük ve daha dayanıklı usturmaçalar gerekirken, daha küçük ve hafif tekneler için daha küçük ve hafif usturmaçalar yeterli olabilir.

Usturmaçalar genellikle vinil, kauçuk veya plastik gibi malzemelerden üretilir ve genellikle hava veya su ile doldurulurlar. İçleri boş olanlar, dış etkilere karşı daha fazla dayanıklılık sağlarlar.

En önemli husus, usturmaçanın teknenizin ihtiyaçlarına uygun olmasıdır. Dolayısıyla, hangi usturmaçayı kullanacağınıza karar verirken, teknenizin boyutları, ağırlığı ve kullanım amacını göz önünde bulundurmanız gerekir. Eğer kararsızsanız, bir denizcilik uzmanına danışabilirsiniz.

Zehirli Boya’nın önemi nedir, teknemi korur mu ?

Zehirli boyalar, özellikle denizcilik sektöründe, teknelerin ve yatların su altı bölümünü kaplayarak su canlılarının teknenin altına yapışmasını engellemek için kullanılırlar. Bu canlılar genellikle deniz kabukluları, yosmalar, midye ve deniz yosmaları gibi organizmalardır ve bu durum “fouling” olarak adlandırılır.

Fouling, teknenin performansını önemli ölçüde azaltabilir. Teknenin hızını yavaşlatır, yakıt verimliliğini düşürür ve teknelerin ve yatların bakım ve onarım maliyetlerini artırır. Ayrıca, bazı deniz canlıları, teknelerin ve yatların su altı yüzeylerine zarar verebilir.

Zehirli boyalar, bu tür canlıların teknenin altına yapışmasını önleyerek bu sorunları çözer. Bu boyalar genellikle bakır, çinko ve diğer biyositler içerir ve bu maddeler su canlıları için toksik olduğundan, teknenin altına yapışmalarını engeller.

Ancak, zehirli boyaların çevresel etkileri de vardır. Bu boyaların kullanımı, deniz ekosistemine zarar verebilir ve bazı deniz canlıları için toksik olabilir. Bu nedenle, birçok ülke ve bölge, bu tür boyaların kullanımını düzenlemekte veya kısıtlamaktadır.

Sürdürülebilir denizcilik uygulamalarına değer verdiğimiz için, biyosidal olmayan, çevre dostu antifouling boyaları veya alternatif fouling önleme teknolojilerini kullanmaktayız. Bunlar genellikle daha az toksik maddeler içerir ve su canlılarına daha az zarar verirler, ancak aynı zamanda teknenin altında canlıların büyümesini ve yapışmasını engellemeye yardımcı olurlar.

Denizde Arıza Durumunda Ne Yapmalıyım ?

  1. Durumu Değerlendirin: İlk olarak, arızanın ne olduğunu ve ne kadar ciddi olduğunu değerlendirmeye çalışın. Eğer küçük bir arıza ise ve bunu çözebilecek donanıma ve bilgiye sahipseniz, kendi kendinize çözmeye çalışabilirsiniz.

  2. Güvenliğinizi Sağlayın: Teknenin ve içindekilerin güvende olduğundan emin olun. Eğer ciddi bir arıza varsa ve tekne sürülemiyorsa, can yeleklerini giyin ve güvenlik ekipmanlarını hazırlayın.

  3. Yardım İsteyin: Eğer arızayı kendi kendinize çözemiyorsanız, yardım istemekte tereddüt etmeyin. VHF radyonuzu kullanarak en yakın kıyı istasyonuna veya diğer teknelerin bulunduğu kanallara acil durum çağrısı yapabilirsiniz. Durumunuzu, konumunuzu ve ihtiyaçlarınızı net bir şekilde belirtin.

  4. Sinyal Fenerleri Kullanın: Eğer gece veya kötü hava koşullarında yardım bekliyorsanız, sinyal fenerleri veya diğer aydınlatma ekipmanlarını kullanarak yardım ekibinin sizi bulmasını kolaylaştırabilirsiniz.

  5. Sabırlı Olun: Yardım gelene kadar sakin ve sabırlı olun. Panik yapmayın ve olabildiğince enerjinizi koruyun.

  6. Bilgi Paylaşın: Yardım geldiğinde, arıza hakkında mümkün olduğunca çok bilgi paylaşın. Bu, onların sorunu daha hızlı ve etkili bir şekilde çözmelerine yardımcı olacaktır.

Her zaman denizdeyken güvende olmanın en iyi yolu, düzgün bir bakım ve hazırlık ile potansiyel arızaları önlemektir. Teknenizin bakımını düzenli olarak yapın ve her seferinde teknenizi ve güvenlik ekipmanlarınızı tamamen işlevsel olduğundan emin olun. Denizdeyken her zaman hava durumunu kontrol edin ve potansiyel tehlikeleri önlemek için gereken önlemleri alın.

Teknemin kişi kapasitesini nereden öğrenebilirim ?

  1. Üretici Bilgileri: Teknenizin üreticisi genellikle teknenin kişi ve yük kapasitesini belirtir. Bu bilgiler genellikle teknenin bir plakasında, kullanım kılavuzunda veya üreticinin web sitesinde bulunabilir.

  2. Denizcilik Kuralları: Belirli bölgeler ve ülkeler, belirli boyut ve tipteki tekneler için kişi kapasitesi kuralları belirlemiş olabilir. Bu kurallar genellikle denizcilik güvenliği hükümet veya düzenleyici kurumların web sitelerinde bulunabilir.

  3. Boyut ve Yapı: Teknenizin boyutları ve tasarımı, genellikle ne kadar kişiyi güvenli bir şekilde taşıyabileceğinin bir göstergesidir. Örneğin, daha büyük tekneler genellikle daha fazla kişi taşıyabilir.

Unutmayın, kişi kapasitesi sadece teknenin güvenli bir şekilde taşıyabileceği kişi sayısını belirtir. Bu, teknenin rahatlıkla taşıyabileceği kişi sayısı anlamına gelmez. Ayrıca, kapasite limitleri aşılırsa, bu teknenin dengesini etkileyebilir ve devrilme riskini artırabilir.

Her zaman teknenizin belirlenen kapasite limitlerine uyduğunuzdan ve denizcilik güvenlik kurallarına ve düzenlemelerine uyduğunuzdan emin olun.

Deniz Durum Seviyesi / Dalga Durum Seviyesi neye göre belirlenir ?

“Deniz Durum Seviyesi” ya da genellikle “Dalga Durum Seviyesi” olarak adlandırılan şey, denizin ya da okyanusun yüzey koşullarını tanımlamak için kullanılır. Bu seviye genellikle dalga yüksekliği, dalga periyodu (dalgalar arasındaki süre), dalga yönü ve rüzgar hızı gibi faktörlere göre belirlenir.

Deniz durumunu belirlerken göz önünde bulundurulan ana faktörler şunlardır:

  1. Dalga Yüksekliği: Denizin yüzeyinde oluşan dalgaların yüksekliği, genellikle deniz durumunun belirlenmesinde anahtar bir faktördür. Daha yüksek dalgalar genellikle daha zorlu deniz koşullarını gösterir.

  2. Rüzgar Hızı ve Yönü: Rüzgarın hızı ve yönü, dalga yüksekliğini ve deniz durumunu büyük ölçüde etkiler. Kuvvetli rüzgarlar genellikle daha büyük dalgalar oluşturur.

  3. Dalga Periyodu: Dalgalar arasındaki süre de deniz durumunu etkileyebilir. Daha uzun dalga periyotları genellikle daha büyük dalgalar ve daha zorlu deniz koşullarını gösterir.

  4. Hava Durumu: Hava durumu, özellikle yağış ve görüş mesafesi, deniz durumunu da etkileyebilir.

Bu faktörler, meteorolojik ve oşinografik verilere dayanarak deniz durumunu belirlemek için bir araya getirilir. Bu tür bir değerlendirme genellikle denizcilik güvenliği ve deniz taşımacılığı operasyonları için önemlidir. Ayrıca, bu bilgiler balıkçılar, sörfçüler ve diğer su sporları meraklıları için de değerlidir.

Kaç kuvvet havada denize çıkılmaz ?

Denize çıkıp çıkmama kararı, hava koşulları, teknenin boyutu ve tipi, denizcilik becerileriniz ve varsa mürettebatın deneyimi gibi bir dizi faktöre bağlıdır.

Ancak, genellikle Beaufort rüzgar ölçeğine göre, 7 kuvvet (28-33 knot, yaklaşık 50-61 km/saat) ve üzeri rüzgar hızları “sert rüzgar” olarak kabul edilir ve genellikle denize çıkmamak en iyisidir, özellikle küçük tekneler ve deneyimsiz denizciler için. Bu koşullarda, dalgalar büyük ve tehlikeli olabilir, ve görüş mesafesi genellikle düşer.

Öte yandan, daha büyük ve daha iyi donanımlı tekneler ve deneyimli denizciler, bu tür koşullarda bile denize çıkabilirler. Ancak her durumda, güvenliğin her zaman öncelikli olduğunu unutmayın. Hava durumunu dikkatlice takip etmek ve hava koşulları hakkında güncel bilgilere sahip olmak önemlidir.